Ana içeriğe geç

GEREKLİLİK ÇEKİMİ ÜZERİNE

Konuyu DİSCORD'da tartışmak için tıklayınız!

Giriş

Gereklilik kipi için kaynaklarda “gereklik”, “gerekirlik”, “gerekmelik” ve “gereklilik” (Korkmaz, 2009, s. 693); “vücubî sigası”, siga-i vücubî (Korkmaz, 1992, s. 71) gibi değişik terimler kullanılmıştır.

Gereklilik çekimi, “Fiilin gösterdiği oluş ve kılışın yapılması gerekli olduğunu bildiren ve Türkçede -mAll eki ile kurulan kip: ” (Korkmaz, 1992, s. 71-72); “Eylemin belirttiği oluşun gerçekleşmesi gerektiğini gösteren isteme kipi. Türkçe'de gereklik kipi eylem kök ya da gövdelerine -meli (-malı) ekinin getirilmesiyle oluşturulur: ” (Vardar, 1998, s. 107) şeklinde planlanan eylemin yapılmasının zorunlu olduğu merkeze alınarak ve bu işlevin [-mAlI] ekine yüklenerek ifade edildiği [mAlI] ekiyle ifade edildiği belirtilerek tanımlanmaktadır.

Jean Deny, “gerekirlik” olarak terimleştirdiği gereklilik çekimini “beşinci teme” başlığı altında “şimdilik gerekirlik (nécessitatif présent, vücûbî)” şeklinde ele alır ve “sevmeliyim” çekimini “sevmem gerek, sevmek zorundayım” açımlamasıyla çekimin yapısal çerçevesini genişletir ve işlevlerini “zorlanış (Hangisini almalıyım?)” ve “ihtimalî oluş, belkileniş (Hasta olmalı.)” şeklinde izah eder. İkinci işlev için “gibi” kelimesinin ilave edilebileceğini (yazmalı gibi) ve gerekirlik sıygasında iki fiil bir uymaca bağlaç olan “de” ile birleştirilmiş ise inşâî (optatif) bir mana verebileceği (Ahmet gelmeli de gitmeliyiz.) hususlarını belirtir. (1941, s. 384-385).

Tahsin Banguoğlu, “gereklilik çekimi” için “gereklik” terimini kullanıp tanımını “Gereklik kipi ile eyden kimse bir kılış ve oluşu açıkça gerekli gösterir (Bugün dinlenmelisiniz. = dinlenmeniz gerek). Bunun birleşik kipleri de aynı anlatımı taşırlar.” şeklinde yapar (1974, s. 471).

Muharrem Ergin, [-mAlI] ekinin Eski Anadolu Türkçesi sonlarında teşekkül etmeye başladığını ve Osmanlı Türkçesi içinde yaygın kullanılış sahasına çıktığını belirtir. Ekinin etimolojisini de [-mA] fiilden isim yapma eki ile [-lI] sıfat ekinin birleşmesinden oluştuğunu ve Osmanlıcada bir müddet ekin [-mAlU] şeklinde kullanılıyor olmasının da etimolojik çözümlemeyi kanıtladığını belirtmektedir. Ayrıca, Azerbaycan sahasında partisip olarak kullanımının yoğun olmasına rağmen Türkçede olduğu gibi gereklilik eki işleviyle kullanımının yok denecek kadar az olduğunu da vurgular (2009, s. 313).

Mehmet Özmen, “Gerek, Gerekmek ve Gereklilik Çekimi” başlıklı makalesinde “gerek-gereklilik ilişkisi” başlığı altında Eski Anadolu Türkçesine kadar gereklilik için bir ek bulunmadığı için bu kipin aktardığı anlamın Eski Türkçe döneminde “kergek” ve “kerek”; Eski Anadolu Türkçesi döneminde ise “gerek” kelimesinin değişik ilişkiler içerisine girdiğini söyler ve çeşitli araştırmalardan hareketle dönem dönem hangi yapıların kullanıldığının tespitini yapar. Buna göre, Eski Türkçe döneminde gereklilik ifadesi için “-mIş kergek”, -gU kergek”, “kergek bol-“ ve kergek er-” (Clauson, 1972, s. 742), “-gü kergek” (Gabain, 1988, s. 83), “-miş krgek”, “-gü krgek”, “-gülük ermiş” (Tekin, 1976a, s. 170); Uygur metinlerinde “-mIş kergek (Tekin, 1976b, s. 407; Kaya, 1994, s. 61/3-2, 63/8-14, 70/24-24 vb.), “-gU kergek” (Barutçu Özönder, 1998, s. 153-154); Karahanlı Türkçesinde “-gU” eki yanında “-gU kerek” ve “kerek …-sA” (Ercilasun, 1984, s. 148-151), “-gU kerek” ve “kerek …-sA” (Hacıeminoğlu, 1996, s. 193-194); Harezm Türkçesinde “-gU şahıs zamiri” (Eckmann, 1979, s. 218), “-mAk kerek” (Ata 1997 ve 1998; Eckmann ve NF’de ilgili yaprak ve satırlar.), “-mAkIñ kerek (Ata 1998, Eckmann ve NF’de ilgili yaprak ve satırlar.), “-sA kerek” (Ata, 1997, s. 11v17, Eckmann ve NF’de ilgili yaprak ve satırlar.), “kerek, … -sA” (Ata, 1997, s. 127v21; Ata, 1998, s. 176-14, 382-8, Eckmann ve NF’de ilgili yaprak ve satırlar.); Kıpçak Türkçesinde “kerek” (Grönbech, 1992, s. 98), “-sA gerek” (Sevortyan 1980, 26); Çağatay Türkçesinde “gerek”, “lazım” (Eckmann, 1988, s. 123); Eski Anadolu Türkçesinde “-sA gerek”, “-mAk gerek” (Ergin, 1963, s. 465), “dilek şart kipi + gerek” (Timurtaş, 1977, s. 132), “-mAlI”, “-sA yeri var”, “-acak” (Tarama Sözlüğü VII Ekler), “-A şahıs eki gerek / gerekdür” (Korkmaz, 1973, s. 171-172), “-sa/-se şart, -mak/-mek isim-fiil, -up/üp zarf-fiil + gerek”, “gerek” (Özmen, 2001, s. 339-340), “-A gerek”, “-sA gerek”, “-mIş gerek”, “-mAk gerek” (Akkuş, 2000)” ek ve yapılarının kullanılmış olduğunu aktarır (Özmen, 2003, s. 179-181).

Hikmet Koraş, “Türkiye Türkçesinde Gereklilik” başlıklı yazısında gereklilik kipi ve çekimlerini Eski Türkçe için “-gU ol-“, “gU gerek”, “-gUkA”, “-gUlUk”, “-sIk kergek”, “-sig iş” yapılarını; Karahanlı Türkçesi için “-gU kerek”, “kerek fiil + sA” yapılarını ele alır. Eski Anadolu Türkçesi için Gürer Gülsevin’in “Eski Anadolu Türkçesinde Ekler” adlı çalışmasından hareketle gereklilik çekimi için ayrı bir ek veya bir yapının bulunmadığını “-sAm gerek”, “-sAvuz gerek” “-sA gerek”, “-sAlAr gerek” yapılarının gelecek zamanla ilgili olması gerektiğini belirtip (1997, s. 110) bunu Karaatlı’dan yaptığı “Gerçekten de Eski Anadolu Türkçesi döneminde gereklilik çekimi için kullanılan ayrı bir ek yoktur. Eserlerdeki gereklilik çekimi, mastar eki, şart çekimi, emir ve istek çekimi üzerine gerek kelimesi eklenmek suretiyle yapılmaktadır.” (Karaatlı, 1999, s. 65) alıntısıyla destekler. Çağatay Türkçesi için Eckmann’dan alınan “fiil + gu/gü + şahıs eki”, “-miş bol-”, -p bol-”, “-gay(lar) i(r)-” (1988, s. 211-245); Eraslan’dan alınan “-mAk kirek”, “-sA kirek” (1999, s. 81); Yücel’den alınan “-sA kirek” (1995, s. 90); Yıldırım’dan alıntılanan “-mAk kirek”, “-sA kirek” ve nadiren “-mAlI” ek ve yapılarını değerlendirir. Türkiye Türkçesi için [-mAlI] eki yanında “-mAk gerek + şekil ve zaman eki”, “-mAk lâzım + şekil ve zaman eki”, “-mAk isim-fiil ekiyle iyelik kökenli şahıs ekleri ve gerek veya lâzım”, “fiil + -mAk zorunda + (i-) + şekil ve zaman eki + şahıs eki”, “fiil + -mak/-mek mecburiyetinde + (i-)şahıs eki”, “Fiil + -mak/-mek zorunda kal- + şekil ve zaman eki + şahıs eki”, “fiil + -mak/-mek + mecburiyetinde kal- + şekil ve zaman eki + şahıs eki”, “fiil + -ma/-me + iyelik eki + icap ed- + şekil ve zaman eki”, “fiil + -ma/-me + iyelik eki + farz; fiil + -ma/-me + iyelik eki + şart, gibi gerek kelimesinin eşanlamlısı sayılabilecek kelimeler” yapılarını listeler (2005, s. 138-153).

Necati Demir, “Türkçede Gereklilik Kipleri ve İşlevdeşleri” başlıklı makalesinde “F.-mA + iyelik eki + gerek”, “F.-sA (şart eki) + şahıs eki + gerek”, “F.-mA + iyelik eki + lazım”, “F.-mAk + zorunda + şahıs ekleri”, “F.-mA + şahıs eki + icap etmek + zaman eki”, “F.-mA + şahıs eki + lazım gel- + zaman eki”, “F.-mA + iyelik eki + lüzumlu”, “F.-mA + iyelik eki + şart”, “F.-mAk + gerek” (2006, s. 14-21) yapılarını örneklendirir.

Ahmet Demirtaş, “Dede Korkut Hikâyelerinde Gerek Kelimesi” başlıklı makalesinde Dede Korkut Hikâyelerindeki gereklilik yapılarını tespit eder. Buna göre “-mAk gerek” ile mutlak / kesin gereklilik; “-sA gerek”, “-mAk gerek”, “-A gerek”, “-Up gerek”, “-mIş gerek” şekillerini gelecek zaman; “gerekise” yapısıyla şarta bağlı gereklilik; “gerek ol-“ yapısıyla ihtimal / tahmin niteliğinde gereklilik; “gerek i-” yapısıyla istek niteliğinde gereklilik; doğrudan “gerek” kelimesiyle uyarı niteliğinde gereklilik ve telkin niteliğinde gereklilik işlevlerindeki kullanımlarını listeler ve “gerek” kelimesinin “gerek … gerek …” şeklinde bağlama edatı görevini da ilave eder (2008, s. 16-19).

Birsel Oruç Arslan, “Türkçede Gereklilik Kipi” başlıklı bildirisinde “-mA + iyelik gerek (isim cümlesi)”, “-mA + iyelik gerekiyor (fiil cümlesi)” şeklinde bir isim ve fiil cümlesi ayırımı yaptıktan sonra –malla / -mele şeklinde Çuvaşçada da görüldüğünü (2011, s. 1255-1256) belirttiği [-mAlI] gereklilik ekinin eşdeğer yapılarını listeler. Buna göre, bir asıl fiile eklenen “-mem gerek”, “-mem lazım”, “-mek zorundayım”, “-mem icap ediyor”, “-mem şart” ve “-meğe mecburum” yapılarını “Bugün okula erken gitmem gerek.” ve “Bugün okula gitmem şart.” cümleleriyle değiştirerek örneklendirir (2011, s. 1257).

Ahmed Oktay, “ -mAlI Ekinin Morfosentaksı Bilgisayar Derlem Bazlı Araştırma” isimli makalesinde gereklilik kipini [-mAlI] ekini esas alarak tasarlar; ancak, “/-AcAk/ olmalı” (2014, s. 20); “/-mİş/ olmalı” (2014, s. 20-21); “/-r/ olmalı” (2014, s. 21); “/-yor/ olmalı” (2014, s. 20-21-22) yapılarını da bu çekimin bir parçası olarak ele alıp “Bunların arasında “/-mİş/ olmalı” ve “/-yor/ olmalı” yapıları fiile “tahmin” ve “ihtimal” görevi, “/-mİş/ olmalı ki” yapısında “ki” bağlacı ise “/-mİş/ olmalı” yapısında bu “tahmin” ve “ihtimal”e kesinlik kazandırmıştır.” (2014, s. 24) ifadelerine yer verir.

Gereklilik kipinin kip hüviyeti kazandığı Osmanlı Türkçesi öncesinde gereklilik ifadesi yerine kullanılan yapıları incelediği makalesinde Şahap Bulak, tarihi dönemlerde gereklilik kipinin yerine kullanılan yapıları şu şekilde özetler: “Köktürk Türkçesine ait yazıt ve metinlerde gereklilik ifade eden örnekler tespit edilememiştir. Eski Uygur Türkçesinde gerekliliğin çok çeşitli yapılarla ifade edildiği dikkate alınırsa gereklilik ifadesinin Köktürk Türkçesinde de bulunduğu ancak ele geçen sınırlı sayıdaki yazılı kaynaklarında kullanılmadığı söylenebilir. Eski Uygur Türkçesinde gereklilik, “…-mIş kergek” yapısı, “-gU(lUk ol) yapısı, “kergek” kelimesi, “…-gU kergek” yapısı ve “…-mAk kergek” yapısı ile olmak üzere beş farklı şekilde; Karahanlı Türkçesinde “-gU” eki, “…-gU kerek” yapısı ve “kerek ... -sA” yapısı olmak üzere üç farklı şekilde; Harezm Türkçesinde “-gU(lUk ol) yapısı, “…-gU kerek” yapısı, “…-mIş kerek” yapısı, “…-sA kerek” yapısı ve “…-mAk kerek” yapısı ile olmak üzere beş farklı şekilde; Kıpçak Türkçesinde “…-mAk kerek” yapısı, “…-sA kerek” yapısı, “…-Ar kerek” yapısı, “-mAlI” eki, “kerek …-GAy + kişi unsuru” yapısı ve “… + GA tiyer /tiyesidir /tiyişlidir” yapısı ile olmak üzere altı farklı şekilde; Çağatay Türkçesinde “kėrek (turur)” yapıları, “…-mAk kėrek” yapısı, “…-sA kėrek/-kėrek …sA” yapısı, “-mAlI” eki ve “GU, -GUlUK” ekleri olmak üzere beş farklı şekilde; Eski Anadolu Türkçesinde “…-sA + kişi unsuru gerek” yapısı, “…-mAk/-mAḫ gerek” yapısı, “gerek (kim) …-A” yapısı, “…-mIş gerek” yapısı, “kerek” kelimesi, “-Up gerek” ve “gerek …-IsAr” ile olmak üzere yedi farklı şekilde ifade edilmiştir.” (2017, s. 349).

Lıra Maırambek Kyzy, “Rus Türkologlarına Göre Güneybatı (Oğuz) Türk Lehçelerinde Tasarlama Kipleri” başlıklı makalesinde “gereklilik kipi”ni tamamen alıntılardan oluşan şu paragrafla şöyle açıklar: “Baskakov’a göre, Oğuz grubu Türk lehçelerindeki -malı biçiminde görülen gereklilik kipi, -ma yapım ekiyle -lı/-lık sahiplik ekinin birleşmesinden oluşmaktadır. Benzing (Benzing, 1942, s. 466-467) ise ekin ikinci unsurunu -layu/-leyü yapısına dayandırmaktadır. Burada -la isimden fiil yapım eki, -yu/-yü ise zarf fiil ekidir. Ramstedt’e göre, bu yapı 3 unsurdan oluşmaktadır: 1. -m fiilden isim yapım eki; 2. -a sıfat yapım eki; 3. -lı/-li ya da –lıq/-lik sahiplik eki (Baskakov, 1988, s. 356-358). Baskakov -ası/-esi ekini de gereklilik kipi başlığı altında değerlendirerek ekin Türkiye, Azerbaycan, Başkurt ve Yakut Türkçelerinde kullanıldığı söylemektedir (Baskakov, 1988, s. 358)” (2022, s. 439).

Duygu Kamacı Gencer, “Toplum Dilbilimsel Kategoriler Olarak Türkçede Gereklilik ve Zorunluluk” isimli çalışmasında tezini ortaya koymak için temel aldığı Şahap Bulak’ın makalesini şu şekilde tablolaştırır (2022, s. 801-802):

Dönemİşaretleyiciler
Eski Türkçekergek
Eski Uygur Türkçesikergek, -mIş kergek, -gUlUk ol-, -gU, -gU kergek, -mAk kergek
Karahanlı Türkçesi-gU, -gU kerek, kerek … -sA
Harezm Türkçesi-gUlUk ol-, -gU, -gU kerek, -sA kerek, -mAk kerek
Kıpçak Türkçesi-mAk kerek, -sA kerek, -Ar kerek, -mAlI, kerek…GAy + kişi eki, …. + GA tiyer/tiyesidir/tiyişlidir
Çağatay Türkçesikėrek (turur), -mAk kėrek, -sA kėrek, kėrek…-sA, -mAlI, -GU, - GulUK
Eski Anadolu Türkçesi…-sA + kişi eki + gerek, gerek (kim)….-A, gerek … -A, -mAk/-mAh gerek, gerek, -Up gerek, -mIş gerek, gerek….-IsAr
Osmanlı ve Türkiye Türkçes-mAlI

Değerlendirme

Fiillere genellikle “gereklilik, zorunluluk, ve yükümlülük” anlamlarını yüklemek için Eski Türkçeden beri Türkçede sabit bir yapıya kavuşmuş gereklilik çekimi olmadığı ve Türkçenin yazı ile takip edilebilen aydınlık döneminde değişik lehçe ve şivelerde bu yapı için bir arayışa gidildiği anlaşılmaktadır. Bu konu üzerine ortaya konan çalışmalarda çok değişik yapıların inceleniyor olması bu arayışın bir sonucudur.

Dilde üst dil birimlerinin değişimi ve gelişimi sonrasında alt dil birimlerinin oluştuğunu varsayan “bitişme kuramı” “Bu kurama inananlar, Çinceden, başka öbür dillerde de buna benzer bir olayın meydana gelmiş olduğunu ileri sürmüşlerdir. Buna göre, yan yana gelen kelimelerden bazısı arasında zamanla bir ilgi kurulmuş, örneğin fiille zamir veya iki isim, yahut isimle bir edat arasında anlamın tamamlanması veya iki anlam arasında bir bağ kurulması için bir araç; kullanılmıştır. Bu şekilde yanyana gelen bazı kelimeler, hele zamirlerle bazı isimler, sık sık hep aynı şekilde ve klişe gibi kullanıldığından, yavaş yavaş aşınmış, kırpılmış, bağımsızlıklarını ve vurgularını kaybetmiş, asılları tanınmayacak kadar değişmiş birer kırpıntı durumuna gelerek, kendilerinden önce veya sonra gelen "özerk kelimelere sığınmış ("başa sığınık, "sona sığınık" çeşitleri) ve böylece ekler ("ön-ek", "iç-ek", "son-ek") ve çekim" denilen şey meydana çıkmıştır.” (Dilaçar, 1968, s. 9) doğrultusunda bakıldığında bu sorunun nasıl çözümlenmesi gerektiği biraz daha aydınlık kazanmaktadır.

Bitişme kuramının varsayımı doğrultusunda düşünüldüğünde Türkiye Türkçesi bağlamıyla ekleşmenin tam olarak gerçekleşmiş olduğu görülür. Bu bağlamda, Türkiye Türkçesi için yazılan gramer çalışmalarında (Deny 1941; Banguoğlu 1974; Ergin 2009) gereklilik çekimi, [-mAlI] eki ile ele alınmıştır. Bir fiile gereklilik anlamı yüklemek sadece bir asıl fiil ile sınırlandırılıp fiil çekimi bağlamıyla düşünüldüğünde bu doğrudur; ancak, gereklilik anlamı fiilin sınırını aşacak şekilde cümleler, cümle ve cümle ögeleri ile birlikte verildiğinde bu sınırın dışına taşan gereklilik yüklemeleri de fiil çekimi başlığı altında incelenebilmektedir; ki, bu Türkçenin tipolojisine aykırı bir yaklaşım olur.

Bu konuyu ele alan kaynaklarda geçen Türkiye Türkçesindeki gereklilik çekimi ile ilgili -[-mAlI] birleşik çekim ve kip eki hariç- şu yapılar ortaya çıkmaktadır:

1. [gerek]

Demirtaş “gerek” kelimesini “Uyarı Niteliğinde Gereklilik” “... Bayındır Hânuñ katında saña kazab ola. Böyle ogul neñe gerek? Öldürseñe! dediler. (s.40)” ve “Telkin Niteliğinde Gereklilik” “Çalma ozan, eytme ozan! / Karaluca men kızuñ nesine gerek, ozan? ... (s.85-86)” başlıkları altındaki işlevler için örneklendirerek temel almaktadır (2008, s. 19).

“Gerek” kelimesinin hem isim hem fiil tabanı olduğuyla ilgili “Gerek'in birlikte kullanıldığı unsurlar: Kergek > kerek> gerek gelişimini gösteren gerek kelimesi, Eski Türkçe döneminden beri, hem tek başına ve yaygın bir biçimde "gerek, lâzım, gerekli, muktezi" anlamlarıyla isim cümlelerinde yüklem ismi oluşturmuş hem de bazı fiil işletme ve çekim ekleriyle birlikte kullanılarak "gereklilik" kipi işlevinde kullanılmıştır.” (Özmen, 2003, s. 181) şeklindeki görüşün doğruluğu kabul edildiğinde -ki, kanaatimce doğrudur.- isim tabanı olarak yüklemlik yardımcı fiillerin (Delice, 2022, s. 462-463) çekimli hâllerinden birini alarak isim cümlesi veya yan cümlenin yüklemini -yüklemsi- oluşturmak için yüklemleşmesi ve fiil öbeği yapısıyla bir kip anlamı ifade etmesi gerekir. Yani, “Bugün okula erken gitmem gerek.” (Oruç, 2011, s. 1257) cümlesi “isim cümlesi” sayılamaz; çünkü, isimler ancak “Mahsullerinin ekserisi din ve tasarruf karanlığının, derebeylik zihniyetinin tesirleri ile dopdoludur.” (Ali, 2016, s. 37) cümlesinde olduğu gibi yüklemlik yardımcı fiillerden (Delice, 2022, s. 462-463) biri ile yüklemleşebilir. Örnek verilen bu cümlede ise fiil tabanı olarak kullanılmıştır; ancak, üzerindeki kip eki eksiltilmiştir. “Gerek” kelimesinin fiil tabanı olarak kullanılması durumunda ise -bu kelimenin taban anlamına uygun işlevli [-mAlI] eki de dahil olmak üzere- “Bugün okula erken gitmem gerekir.” (Oruç, 2011, s. 1257); “Öğrencilerin çok erken saatte okula gitmeleri gerekmemeli.” cümlelerinde olduğu gibi bir kip ve kişi ekiyle çekime girmesi gerekir ve hangi çekimi oluşturduğu da aldığı eke göre belirlenir. Özetle, “gerek” kelimesi cümlede yüklem olduğunda gereklilik anlamı “cümle” ögesi yapısıyla ifade ediliyor demektir. Bu tür cümlelerde [-mAlI] eki ile çekime girmediği müddetçe yapı fiil kipi bağlamıyla gereklilik kipini oluşturmaz.

2. [gerekise], [gerek ol-], [gerek i-]

Demirtaş’ın “Şarta Bağlı Gereklilik” “Karşu yatan kara tagum gerekise / Söyle gelsün, Azrâyîlüñ yaylası olsun! (s.119)” (2008, s. 18); “İhtimal / Tahmin Niteliğinde Gereklilik” “Eydür: «Akıncılaruñ terkisi bagı, üzengüsi kayışı üzilür, dikmege gerek olur.» dedi. (s.132)”; (2008, s. 18) ve “İstek Niteliğinde Gereklilik” “Bizüm elde gerek idüñ agaç, (s.109)” (2008, s. 19) yapılarında gereklilik anlamı yine “gerek” kelimesi ile verilmektedir. “Şarta Bağlı Gereklilik” yapısı için örnek verilen “gerekise”nin cümleye artzamanlı bakıldığında “gerekir erse” şeklinde “gerek-” fiilinin üzerine gelmiş ve asıl fiillere şart anlamı yüklemek için kullanılan “-(a/I)r er-” yardımcı fiilinin kaynaşmasıyla ortaya çıktığı görülür. Yani, bu yapıda da gereklilik anlamı cümle yapısıyla elde edilmektedir ve bu yapı da bir fiil çekimi değildir. “İhtimal / Tahmin Niteliğinde Gereklilik” yapısı için örnek verilen “gerek” ve “ol-”un aralarında kelime öbeği bağlamıyla bir anlam bütünlüğü yoktur. Bu yapıda “gerek” isim tabanı olarak kullanılmış; “ol-” fiil tabanı ise yardımcı fiil değil; asıl fiil anlamıyla kullanılmıştır. Bu işlev için verilen örneklerde “ol-” tek başına yüklemdir; gereklilik anlamı ise bugün “gerekli” şeklinde kullanılan ve bağımsız cümle ögesi olan “gerek” kelimesinin kendisiyle cümleye yüklenmiştir. Yani, bu yapıda ise gereklilik anlamı cümleye cümle ögesi yoluyla yüklenmiştir. “İstek Niteliğinde Gereklilik” yapısı için örnek verilen “gerek i-”nin ise “gerekli idin” şeklinde isim tabanı olan “gerek” üzerine gelmiş yüklem fiillik yardımcı fiil (Delice, 2022, s. 462-463) göreviyle kullanılan “ermek” yapısında mı; yoksa, “gerek[ir] idin” şeklinde asıl fiil tabanı olan “gerek” üzerine gelmiş kiplik yardımcı fiil (Delice, 2022, s. 462-463) göreviyle kullanılan “-(a/I) er-” yapısında mı olduğu çok net anlaşılmamaktadır; ancak, hangi yapı olursa olsun gereklilik anlamının cümleye fiil çekimiyle değil; fiil öbeği yapısıyla yüklendiği rahatlıkla söylenebilir. Özetle bu üç yapıda da gereklilik anlamı bulunmasına rağmen gereklilik çekimi mevcut değildir.

3. [-mA + iyelik farz; fiil + -mA + iyelik + şart]

Koraş’ın “II.B.8. fiil + -ma/-me + iyelik eki + farz; fiil + -ma/-me + iyelik eki + şart, gibi gerek kelimesinin eşanlamlısı sayılabilecek kelimelerle de gereklilik kipi çekimi yapılmaktadır.” şeklinde ifade ettiği ve “…öğretmenin yaratıcı ve kabiliyetli olması şarttır (Dünden Bugünden, s. 68).” (2005, s. 152) gibi örneklerle açıkladığı yapı da cümleye gereklilik anlamı yüklemektedir; ancak, fiil çekimi yoluyla değil; de, cümle yapısıyla yüklenmektedir; çünkü, üzerine aldığı ek ve yardımcı fiiller ile “farz” ve “şart” kelimeleri doğrudan yüklemi oluşturmaktadır. [-mA] ve iyelik ekleri ise içinde bulundukları kelime öbeği yapısıyla bir bütün hâlinde cümle kurmak için yüklemi tamamlayan nesne -mevcut gramer bilgilerine göre özne- ögesinin içinde bulunmaktadır. Belirtili isim tamlaması içinde ilgi ve iyelik ekleri ayrı ayrı kullanılmasına rağmen ikisi birlikte bir gramer işlevi yerine getirmektedir. Bu kullanımıyla “birlikte bir kurucu ek” mahiyetindedir. Belirtili isim tamlaması ise yüklemlik yardımcı fiil ile birlikte isim cümlelerinin yüklemini oluşturabilir; ama, hiçbir zaman bir fiil çekiminin bir parçası olamaz. Yani, bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye yüklemi oluşturan “şart” ve “şart” isimleriyle yüklenmektedir. Bu tür bir yükleme de fiil çekimi sayılamaz.

4. [-mA + iyelik gerek]

Demir, gereklilik çekimini “1.a. Basit çekimi: Çekimi, F.- mA + iyelik eki + gerek ekler ve kelime grubuyla yapılmaktadır. Yazmam gerek “yazmalıyım”, yazman gerek, yazması gerek, yazmamız gerek, yazmaları gerek. Olumsuzu: yazmamam gerek, yazmamam gerek değil.” (2006, s. 14-15) şeklinde ele almıştır. Oruç Aslan da “Bugün okula erken gitmeliyim. cümlesindeki zorunluluğu -mAll ile eş değerde bildiren cümleler aşağıda sıralanmıştır. Bu cümlelerde yüklem git- fiilinden başlayarak alınmalı, cümlenin diğer ögeleri bu birleşik yükleme sorularak bulunmalıdır. Bugün okula erken gitmem gerek. (gerek İsim) İsim cümlesi. Bugün okula erken gitmem gerekiyor.(-du, -sa, -muş) (gerek- Fiil) Fiil cümlesi.” (2011, s. 1257) şeklinde benzer bir yaklaşım ortaya koymuştur.

Bu yapıda da iyelik eki kullanılmaktadır ve iyelik ekinin işlev yönü geriye dönüktür ve yine işlev yönü geriye dönük olan ilgi eki ile birlikte isim tamlaması oluşturan bir özelliğe sahiptir. Çekimli fiillerden veya yine fiil görevinde kullanılan kiplik yardımcı fiillerle kip anlamı yüklenmiş fiil öbeği yapılarından oluşan fiil cümlelerinin içinde Türkçede asla ilgi ve iyelik ekleri bulunamaz. Bulunması veya bulunabildiğinin söylenmesi Türkçenin tipolojisine aykırı düşer. Şöyle ki, örnek olarak verilen “Bugün okula erken gitmem gerekiyor.” (Oruç Aslan, 2011, s. 1257) cümlesinde “git-” fiilini belirtili isim tamlaması şeklinde genişletebilir ve tek başına yüklem olan “gerekiyor” yerine başka bir yüklemin getirilebilmesi mümkündür. Dizisel değiştirilebilirlik ilkesi bağlamıyla bakıldığında bu cümle şöyle de kurgulanabilir: “Belirtili izim tamlamasından nesne -özne-: [Uyumayı çok seven ve yataktan kalkmayı hiç istemeyen biri olan benim / bugün okula erken gitmem] yüklem: gerekiyor.

5. [-mA + iyelik icap et- + şekil ve zaman]

Bu yapıyı, Koraş “II.B.7. fiil + -ma/-me + iyelik eki + icap ed- + şekil ve zaman eki ile yapılan çekim, az kullanılan ve örneği en az tespit edilen çekim şeklidir. …tahsisat ayrılması icap eder. (Kültür ve Dil, s. 245).” (2005, s. 151) şeklinde ve Oruç Aslan “Bugün okula erken gitmeliyim. cümlesindeki zorunluluğu -mAll ile eş değerde bildiren cümleler aşağıda sıralanmıştır. Bu cümlelerde yüklem git- fiilinden başlayarak alınmalı, cümlenin diğer ögeleri bu birleşik yükleme sorularak bulunmalıdır. Bugün okula erken gitmem icap ediyor. (et- fiilinin emir. istek hariç hemen bütün zaman ve kip/erdeki çekimleriyle kullanılabilir.) Fiil cümlesi.” (2011, s. 1257) şeklinde gereklilik çekimi olarak almışlardır.

Bu yapı da 3. başlıkta izah edildiği üzere isim-fiil ve iyelik eki barındıran kelime, bir isim grubunun üyesidir ve fiil cümlesinin yüklemi içinde asla bulunamaz. Bu yapıdaki cümlelerin çözümünde de “icap et-” fiil öbeği “yüklem” olarak gösterilir ve bu doğrultuda “Bugün okula erken gitmem icap ediyor. (Oruç Aslan, 2011, s. 1257) cümlesi şu şekilde çözümlenir:

Nesne (/özne): [benim] / bugün okula erken gitmem: Belirtili isim tamlaması, isim, nesne (/özne)

bugünokulaerkengitme[m]:İsim-fiil öbeği= yan cümle, isim
YCZTYCZTYCZTYCY

(YCZT: yan cümlenin zarf tümleci; YCDT: yan cümlenin dolaylı tümleci; YCY: yan cümlenin yüklemi)

Yüklem: icap / ediyor: Fiil öbeği, asıl fiil, yüklem (fiil cümlesi)

Sonuç olarak cümleye hâkim olan gereklilik anlamı, fiil çekimiyle verilmemiştir. Bu anlam, “et-” yardımcı fiiliyle hem fiilleştirilip hem de yüklemleştirilerek fiil cümlesinin yüklemi yapılmış olan “icap” kelimesinin kavram alanı ile yüklenmiştir. Yani, cümle ögesi yoluyla cümleye yüklenen bir gereklilik anlamı mevcuttur; fiil çekimi olarak asla düşünülemez.

6. [-mA + iyelik lâzım]

Bu yapıyı da Demir, “3.a. Şimdiki ve geniş zaman: Çekimi, F. –mA + iyelik eki + lâzım kalıbıyla yapılmaktadır ve kurallıdır. Geleceğe yönelik bir niyeti ifade ettiği için gelecek zaman anlamı da taşımaktadır: yazmam lâzım “yazmalıyım”, yazman lâzım, yazmamız lâzım, yazmaları lâzım. Olumsuzu: yazmamam lâzım “yazmamalıyım”.” (2006, s. 17) şeklinde ve Oruç Aslan “Bugün okula erken gitmeliyim. cümlesindeki zorunluluğu -mAll ile eş değerde bildiren cümleler aşağıda sıralanmıştır. Bu cümlelerde yüklem git- fiilinden başlayarak alınmalı, cümlenin diğer ögeleri bu birleşik yükleme sorularak bulunmalıdır. Bugün okula erken gitmem lazım. (lazım İsim) İsim cümlesi.” (2011, s. 1257) şeklinde gereklilik çekimi olarak almışlardır. Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile yüklenmemektedir. 5. başlıkta yapılan açıklamalar bu başlık için de geçerlidir.

7. [-mA + iyelik lüzumlu]

Bu yapıyı, Demir “7.a. Şimdiki ve geniş zaman: Fiillere, F. –mA + iyelik eki + lüzumlu kalıbından oluşan bir dil birliği getirilerek yapılmaktadır: yazmam lüzumlu “yazmalıyım”, yazman lüzumlu, yazmamız lüzumlu, yazmaları lüzumlu. Olumsuzu: yazmamam lüzumlu değil yazmamam lüzumlu.” (2005, s. 20) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır.

Bu yapıda, eksiltilmiş ek-fiil ile yükleme dönüştürülmüş olan ve tek başına isim cümlesinin yüklemini oluşturan “lüzumlu” yüklemi ile cümleye yüklenmiş bir gereklilik anlamı mevcuttur. Bu yapı da fiil çekimi olarak asla değerlendirilemez.

8. [-mA + iyelik şart]

Bu yapıyı da Demir, “8.a. Şimdiki ve geniş zaman: Fiil kök veya gövdelerine –mA + iyelik eki + şart ek ve kelimelerinden meydana gelen dil birliğinin gelmesiyle mana kazanmaktadır. Kurallı çekimlerdendir: yazmam şart “yazmalıyım”, yazman şart, yazmamız şart, yazmaları şart. Olumsuzu: yazmamam şart, yazmam şart değil.” (2006, s. 20) şeklinde ve Oruç Aslan “Bugün okula erken gitmeliyim. cümlesindeki zorunluluğu -mAll ile eş değerde bildiren cümleler aşağıda sıralanmıştır. Bu cümlelerde yüklem git- fiilinden başlayarak alınmalı, cümlenin diğer ögeleri bu birleşik yükleme sorularak bulunmalıdır. Bugün okula gitmem şart. (şart isim) İsim cümlesi.” (2011, s. 1257) şeklinde gereklilik çekimi olarak almışlardır.

Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile yüklenmemektedir. 5. başlıkta yapılan açıklamalar bu başlık için de geçerlidir. Gereklilik anlamı cümlenin yüklemi olan “şart” kelimesi ile yüklenmiştir.

9. [-mA + şahıs gerek]

Bu yapıyı, Koraş, “II.B.1. Gerek Kelimesi Yardımıyla Yapılan Şahıslara Bağlı Çekim Bu çekimde yardımcı fiil gibi kullanılan gerek kelimesi kendisinden sonra şekil ve zaman eklerinden birini alarak aldığı şekil ve zaman ekiyle ilgili zamanda gerekliliği ifade edebilmektedir. Gerek kelimesinden sonra gelen zamanın hikâye, rivayet ve şartlı birleşik çekimleri de mümkün olmaktadır. II.B.1.a. Öğrenilen Geçmiş Zaman …gitmem gerekmiş (<gerek imiş) (metin dışı örnek)” (2005, s. 144) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır. Bu yapıda, eksiltilmiş geniş zaman kip eki ile yükleme dönüştürülmüş olan ve tek başına fiil cümlesinin yüklemini oluşturan “gerek” yüklemi ile cümleye yüklenmiş bir gereklilik anlamı mevcuttur. Bu yapı da fiil çekimi olarak asla değerlendirilemez.

10. [-mA + şahıs icap et- + zaman eki]

Bu yapıyı, Demir, “5.a. Geniş zaman: Çekimi, F. –mA + şahıs eki + icap eder kalıbıyla yapılmaktadır: yazmam icap eder “yazmalıyım”, yazman icap eder, yazmamız icap eder, yazmaları icap eder. Olumsuzu: yazmamam icap eder, yazmam icap etmez.” (2006, s. 18) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır.

Bu yapıda, cümleye yüklenen gereklilik anlamı, tek başına fiil cümlesinin yüklemini oluşturan ve fiil öbeğinden oluşan “icap etmek” yüklemiyle sağlanmıştır. Bu yapı da fiil çekimi olarak asla değerlendirilemez.

11. [-mA + şahıs lâzım gel- zaman eki]

Bu yapıyı, Demir, “6.a. Şimdiki ve geniş zaman: Kurallı bir biçimde fiiller, F. –mA + şahıs eki + lâzım gel- + zaman eki (-mektedir) dil birliklerini yanına alarak bu işlevi sağlarlar: yazmam lâzım gelmektedir “yazmalıyım”, yazman lâzım gelmektedir, yazmamız lâzım gelmektedir, yazmaları lâzım gelmektedir. Olumsuzu: yazmamam lâzım gelmektedir, yazmam lâzım gelmemektedir.” (2006, s. 19) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır.

Bu yapıda, cümleye yüklenen gereklilik anlamı, tek başına fiil cümlesinin yüklemini oluşturan ve mecaz anlamlı asıl fiillerle kurulan fiil öbeğinden oluşan “lazım gelmek” yüklemi ile sağlanmıştır. Bu yapı da fiil çekimi olarak asla değerlendirilemez.

12. [-mA + şahıs lâzım]

Bu yapıyı, Koraş, “II.B.2. Lâzım Kelimesi Yardımıyla Yapılan Şahıslara Bağlı Çekim Lâzım kelimesi yardımıyla yapılan çekimin öğrenilen, görülen, geniş zaman ve şart çekimleri vardır. Bunların hikâye, rivayet ve şartlı birleşik çekimleri olabiliyor gözükse de yalnızca şartlı birleşik çekimleri nadiren kullanılmaktadır. Taradığımız metinlerde de bunların örneğine rastlayamadık. II.B.2.a. Öğrenilen Geçmiş Zaman …gelmem lâzımmış <gerek imiş) (metin dışı örnek)” (2005, s. 147) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır.

Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile değil; tek başına cümlenin yüklemi olan “lâzım” kelimesi ile yüklenmiştir. Burada da bu yapı bir fiil çekimine işaret etmez.

13. [-mAğA mecbur]

Bu yapıyı, Oruç Aslan, “Bugün okula erken gitmeliyim. cümlesindeki zorunluluğu -mAll ile eş değerde bildiren cümleler aşağıda sıralanmıştır. Bu cümlelerde yüklem git- fiilinden başlayarak alınmalı, cümlenin diğer ögeleri bu birleşik yükleme sorularak bulunmalıdır. Bugün okula gitmeğe mecburum. (mecbur isim) İsim cümlesi.” (2011, s. 1257) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır.

Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile değil; tek başına cümlenin yüklemi olan “mecbur” kelimesi ile yüklenmiştir.

14. [-mAk gerek + şekil ve zaman]

Bu yapıyı, Koraş, “II.A.1.a. Öğrenilen Geçmiş Zamanda Gereklilik …gelmek gerekmiş (<gerek imiş)” (2005, s. 141) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır. Bu yapıda, eksiltilmiş geniş zaman kip eki ile yükleme dönüştürülmüş olan ve tek başına fiil cümlesinin yüklemini oluşturan “gerek” yüklemi ile cümleye yüklenmiş bir gereklilik anlamı mevcuttur. Fiilimsi ekleri, fiil cümlelerinin yüklemini oluşturan yapı içinde bulunamayacağı için bu yapı da fiil çekimi olarak asla değerlendirilemez.

15. [-mAk gerek]

Demir, “9. –mAk + gerek Sadece teklik üçüncü şahıslarda kullanılır: yazmak gerek/gerekir “yazmalı, yazılmalı”, okumak gerek/gerekir “okumalı, okunmalı”, görmek gerek/gerekir “görmeli, görünmeli” (2006, s. 20-21) şeklinde; Demirtaş, “Bu tür cümlelerin bir kısmı, şahıssız genel kullanımlardır. Bu cümleler, gereklilik kipinin üçüncü teklik kişi kullanımındaki öznesiz genel kullanımı karşılamaktadır (Korkmaz, s. 1973, 170- 171), (Özmen, s. 2003,182-183). Dede Korkut hikâyelerinde bu duruma örnek teşkil eden cümleler şunlardır: - Kız eydür: «Çün böyle oldı, hemân emdi ilerü turmak gerek, beg oglı» dedi. (s. 73)” (2008, s. 16) şeklinde bu yapıyı, gereklilik çekimi olarak almışlardır.

Bu yapıda, eksiltilmiş geniş zaman kip eki ile yükleme dönüştürülmüş olan ve tek başına fiil cümlesinin yüklemini oluşturan “gerek” yüklemi ile cümleye yüklenmiş bir gereklilik anlamı mevcuttur. Fiilimsi ekleri fiil cümlelerinin yüklemini oluşturan yapı içinde bulunamayacağı için bu yapı da bir fiil çekimi olarak asla değerlendirilemez.

16. [-mAk lâzım + şekil ve zaman]

Bu yapıyı, Koraş, “II.A.2.c. Geniş Zaman Zamanda Yapılan Çekim Bunu görebilmek için o beyitlere bir minyatür gibi bakmak lâzımdır (Kültür ve Dil, s. 15).” (2005, s. 143) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır. Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile değil; tek başına cümlenin yüklemi olan ve [-DIr] ek-fiiliyle isim cümlesinin yüklemi olmuş olan “lâzım” kelimesi ile yüklenmiştir. Burada da bu yapı bir fiil çekimine işaret etmez.

17. [-mAk mecburiyetinde + (i-) şahıs]

Bu yapıyı, Koraş, “II.B.4. fiil + -mak/-mek mecburiyetinde + (i-)şahıs eki ile Yapılan Gereklilik Çekimi …kimse mülk edinmek veya evlenmek mecburiyetinde değildir (Dünden Bugünden, s. 78). ” (2005, s. 150) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır. Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile değil; yüklemlik yardımcı fiillerden (i-, dur-, ol-) biri ile yüklemleşmiş olan belirtisiz isim tamlaması ile yüklenmiştir. Yüklemlik yardımcı fiiller sadece isimleri yüklemleştirmez; aynı zamanda, isim görevinde kullanılan kelime öbeklerini de yüklemleştirir. Burada da bu yapı bir fiil çekimine işaret etmez.

18. [-mAk mecburiyetinde kal- + şekil ve zaman + şahıs]

Bu yapıyı, Koraş, “II.B.6. fiil + -mak/-mek + mecburiyetinde kal- + şekil ve zaman eki + şahıs eki şeklinde çekimlenen gereklilik şeklinin yine haber kipleriyle ve tasarlama kiplerinden şartla çekimleri mevcuttur; bunların da hikâye, rivayet ve şartlı birleşik çekimleri vardır. Metinlerden tespit edebildiğimiz örnekler mahdut olduğu için ayrı ayrı başlıklarda vermeyi uygun görmüyorum. Tespit edilen örnekler: …donanmanın ateşinden geri çekilmek mecburiyetinde kaldık (Çanakkale Mahşeri, s.214).” (2005, s. 151) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır. Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile değil; tek başına cümlenin yüklemi olan ve mecaz anlam içeren “kalmak” fiilinin yüklem yapısı ile yüklenmiştir. Burada da bu yapı bir fiil çekimine işaret etmez.

19. [-mAk zorunda + (i-) + şekil ve zaman + şahıs]

Bu yapıyı, Koraş, “II.B.3. fiil + -mak/-mek zorunda + (i-) + şekil ve zaman eki + şahıs eki ile yapılan gereklilik çekimi: II.B.3.a. Öğrenilen Geçmiş Zaman gelmek zorundaymışım (<zorunda imişim) (metin dışı örnek)” (2005, s. 148-149) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır.

Bu yapıda da 17. başlık ile benzer bir durum söz konusudur. Burada da bu yapı bir fiil çekimine işaret etmez.

20. [-mAk zorunda + şahıs]

Demir “4.a. Şimdiki ve geniş zaman çekimi: Çekimi, F.- mAk + zorunda + şahıs eki kalıbıyla yapılmaktadır. Gelecek zaman ifadesi de bulunmaktadır: Yazmak zorandayım “yazmalıyım”, yazmak zorundasın, yazmak zorunda, yazmak zorundayız, yazmak zorundasınız, yazmak zorundalar. Olumsuzu: yazmamak zorundayım ve yazmak zorunda değilim olarak karşımıza çıkmaktadır.” (2006, s. 17) şeklinde ve Oruç Aslan “Bugün okula erken gitmeliyim. cümlesindeki zorunluluğu -mAll ile eş değerde bildiren cümleler aşağıda sıralanmıştır. Bu cümlelerde yüklem git- fiilinden başlayarak alınmalı, cümlenin diğer ögeleri bu birleşik yükleme sorularak bulunmalıdır. Bugün okula erken gitmem gerek. (gerek İsim) İsim cümlesi. Bugün okula erken gitmek zorundayım. (zorundayım İsim) İsim cümlesi.” (2011, s. 1257) şeklinde bu yapıyı gereklilik çekimi olarak almışlardır.

Bu yapıda da gereklilik anlamı cümleye fiil çekimi ile değil; yüklemlik yardımcı fiil ile (i-, dur-, ol-) yüklemleşmiş olan belirtisiz isim tamlaması ile yüklenmiştir. Bu yapı, burada da bir fiil çekimine işaret etmez.

21. [-mAk zorunda kal- + şekil ve zaman + şahıs]

Bu yapıyı, Koraş, “II.B.5. Fiil + -mak/-mek zorunda kal- + şekil ve zaman eki + şahıs eki II.B.5.a. Öğrenilen Geçmiş Zaman …hukuk meselesini kısa yoldan çözmek zorunda kalmışlardır. (İslâmın Bugünkü Meseleleri, s. 89).” (2005, s. 150) şeklinde gereklilik çekimi olarak almıştır. Bu yapıda da 18. başlık ile benzer bir durum söz konusudur; bir fiil çekimine işaret etmez.

22. [-sA + [şahıs] gerek]

Bu yapıyı, Koraş “Gerek ve lâzım kelimelerinin yardımıyla yapılan bir üçüncü çekim daha vardır. Bu çekim Türkçenin tarihi devirlerinde Çağatay Türkçesi, Eski Anadolu Türkçesi ve bazı Türk lehçelerinde olduğu gibi şart ekiyle çekimlenmiş şart çekimi + gerek kelimesi ile yapılır. Kullanım sıklığı seyrek olmasına rağmen kullanılıyor olması önemlidir. Taradığımız eserlerde örneğini tespit edemediğimiz kullanış için örnek: gelsem gerek, gelsen gerek, gelse gerek, gelsek gerek, gelseniz gerek” (2005, s. 152) şeklinde;

Demir “2.a. Basit çekim: Çekimi, F. -sA (şart eki) + şahıs eki + gerek ek ve kelimesiyle yapılmaktadır. Gelecek zaman ifadesi de taşımaktadır: yazsam gerek “yazmalıyım”, yazsan gerek, yazsa gerek, yazsak gerek, yazsanız gerek, yazsalar gerek. Olumsuzu: yazmasam gerek biçimindedir.” (2006, s. 17) şeklinde; Demirtaş “Muharrem Ergin, “Dede Korkut Kitabı”nda “-sA gerek”li yapıları da diğer gereklilik örnekleriyle birlikte “gereklik şekli” başlığı altında, gereklilik örnekleri içerisinde gösterir (Ergin, s. 1997b, 465). Dede Korkut hikâyelerinde “-sA” şart eki ve “gerek” kelimesi ile “-sA gerek” şeklinde bir yapı ile kurulan cümlelerin hepsi de, gereklilik ifadesiyle birlikte bir “gelecek zaman” ifadesi taşımaktadır: - Şu kaçan haber verse gerek? (s.55)” (2008, s. 17) şeklinde gereklilik çekimi olarak almışlardır.

Bu yapı, fiil cümlesinin yüklemini oluşturan fiillere öncül kiplik ekli yardımcı fiillerle kip anlamı yükleyen bir yapıdır. [-sA] eki “kuvvetli istek” bildirdiğinde “Keşke, derslerine de bu kadar çalışsa!” örnek cümlesinde olduğu gibi tek başına fiili çekimler. Yine [-sA] eki “şart” anlamı bildirdiğinde “Derslerine çok çalışırsa başarır / Derslerine çok çalışırsan başarırsın.” örnek cümlelerinde olduğu gibi tek başına fiili çekimleyemediği için eklendiği fiili zarfa dönüştüren şart-fiil eki olarak kullanılır. Yine, Türkçede daha çok kip ve fiilimsi ekleri olarak kullanılan ekler, asıl fiillere bağlı olarak ama bağlandıkları asıl fiillerden önce gelerek de kullanılabilir. Bu üçüncü işlev, kendilerinden sonra gelen asıl fiilleri onlara herhangi bir kip anlamı yüklemek için kullanılma işlevidir. Bu eklerin kip eki veya fiilimsi eki olarak adlandırılması doğru değildir; çünkü kip eki dendiğinde fiili çekimlememekte; fiilimsi eki dendiğinde de fiilleri isim, sıfat, zarf veya zamire dönüştürmemektedir. Bu işlevde kullanılan ekler öncül kiplik ekleridir. Yani [-sA (kişi) gerek], asıl fiillere değişik kip anlamları yükleyen [-iver-], [-tı dur-], [-Ip dur-], [-AcAk gibi ol-] yardımcı fiilleriyle aynı kategoride bir kiplik yardımcı fiildir. [-sA] eki, her üç işlevde de üzerine kişi ekleri alabilmektedir. Yani, bu yapı, cümleye fiil öbeği yoluyla gereklilik anlamı yükleyen bir yapıdır; ama, bir fiil çekimi değildir. Türkçede fiili yardımcı fiiller değil; sadece ekler çekimlemektedir.

Sonuç

Türkiye Türkçesinde “gereklilik çekimi” sadece [-mAlI] eki ile yapılmaktadır. Başka yapılar yoluyla cümleye yüklenen gereklilik anlamlarını fiil çekimi saymak, Türk dili gramerinin tipolojisine uymaz.

[-mAlI] ekinin öncesinde kullanılan [-mIş ol-], [-r ol-], [-AcAk ol] gibi yardımcı fiiller, asıl fiile gereklilik kipinin dışında başka kip anlamları yüklemeye yarar. Bunları gereklilik bağlamıyla düşünmek de doğru olmaz.

Asıl fiile çekimleme koşulu olmaksızın -yani, çekimsiz fiillere- gereklilik kip anlamı yüklemek için bütün fiiller için geçerli olduğu gibi [asıl fiil / (öncül kiplik eki + asıl fiil = yardımcı fiil)] yapısındaki fiil öbeği bağlamıyla [-sA gerek] yardımcı fiili kullanılarak yüklenmektedir.

Asıl fiilin gereklilik çekimi ve asıl fiile öncül kiplik ekli bir yardımcı fiil yoluyla gereklilik kip anlamı yüklemenin dışında gereklilik ifade edebilen cümleler vardır. Bunlar, başta “gerek” kelimesi olmak üzere “gereklilik” anlamı ifade eden kelimelerin cümle içinde değişik yapılarda kullanımlarıyla -yani, cümle veya cümle ögesi yapısıyla- yüklenmektedir.

Gereklilik çekimi üzerine yapılan çalışmalardan cümleye gereklilik anlamı yüklemek ile asıl fiile gereklilik anlamı yüklemenin birbirine karıştırıldığı anlaşılmaktadır.

Gerek kelimesinin hem isim hem fiil tabanı olarak kullanılması ve yakın anlamlı pek çok kelimeyle yer değiştirebiliyor olması da bu karışıklığın oluşumunda önemli rol oynamıştır.

Bu çalışma, Türkçenin fiil çekimi hususunun sorunlu alanlarından biri olan gereklilik çekimine katkı sunmayı ve Türkçede asıl fiil çekimi ve asıl fiillere kip anlamı yükleme özelliklerinin daha anlaşılır bir zemine oturması gerektiğinin bu çalışmayla daha net bir şekilde anlaşılır hâle gelmiş olması amaçlanmıştır.

KAYNAKLAR

Ali, S. (2016). Markopaşa Yazıları ve Ötekiler Bütün Yapıtları Yazılar. Sönmez, S. (Ed.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 13. Baskı.

Banguoğlu, T. (1974). Türkçenin Grameri. İstanbul: Baha Yayınları.

Bulak, Ş. (2017). Türkçede Gereklilik İfadesinin Kip Hüviyeti Kazanmadan Önceki Gelişim Süreci. EKEV Akademi Dergisi, 0 (72) , 337-355.

Delice H. İ. (2022). Ek-fiil ve Yardımcı Fiil Farklı Kategori Oluşturabilir mi?, "Prof. Dr. Kerime Üstünova Armağanı". Ed.: Aydın, H., Karahancı, İ., İstanbul: Efeakademi Yayınları, ss.455-464.

Demir, N. (2006). Türkçede Gereklilik Kipleri ve İşlevdeşleri. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 51 (20031), 11-22 .

Demirtaş, A. (2008). Dede Korkut Hikâyelerinde Gerek Kelimesi. Turkish Studies. International Periodical For the Languages, Literature, and History of Turkish or Turkic, Volume 31 Winter.

Deny, J. (1941). Türk Dili Grameri (Osmanlı Lehçesi). Elöve, A. U. (Çev.), İstanbul: Maarif Matbaası.

Dilaçar, A. (1968). Dil, Diller ve Dilcilik. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Ergin, M. (2009). Türk Dil Bilgisi. İstanbul: Bayrak Yayınları.

Kamacı Gencer, D. (2022). Toplum Dilbilimsel Kategoriler Olarak Türkçede Gereklilik ve Zorunluluk. Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, (9) , 796-806 .

Koraş, H. (2005). Türkiye Türkçesinde Gereklilik. Türklük Bilimi Araştırmaları, TÜBAR-XVII, Bahar, 135-154.

Korkmaz, Z. (1992). Gramer Terimleri Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Korkmaz, Z. (2009). Türkiye Türkçesi Grameri Şekil Bilgisi. 3. Baskı, Ankara: TDK Yayınları.

Maırambek Kyzy, L. (2022). Rus Türkologlarına Göre Güneybatı (Oğuz) Türk Lehçelerinde Tasarlama Kipleri. Uluslararası Türk Lehçe Araştırmaları Dergisi (TÜRKLAD) . 6 (2) , 429-445 .

Oktay, A. (2014). -mAlI Ekinin Morfosentaksı Bilgisayar Derlem Bazlı Araştırma. Hikmet, XII, Sayı 24, 2.

Oruç Aslan, B. (2011). “Türkçede Gereklilik Kipi”. ICANAS 38 (Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi), 1245-1261.

Özmen, M. (2003). Gerek, Gerekmek ve Gereklilik Çekimi. Mustafa Canpolat Armağanı. Ata, A., Ölmez, M. Ankara.

Vardar, B. (1998). Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü. İstanbul: ABC Yayınları.

ALINTI YAP (APA): DELİCE, H. İ. (2023).Gereklilik Çekimi Üzerine. Prof. Dr. zeki Kaymaz Armağanı içinde 149-166. Kerimoğlu, C., Şahin, İ., Ayan. E. Ankara: Pegem Yayınları